Çatı Katı Seminerleri
Merey Koleksiyonu: ‘Bir Tutkunun Hikayesi’ Prof. Dr. Burcu Pelvanoğlu’ndan alıntıdır.
Merey Koleksiyonu’nun Oluşum Süreci
Merey Koleksiyonu’nun çekirdeğini, başlangıcı dört kuşak geriye giden bir aile koleksiyonu oluşturur.
Ailedeki resim alan ve yaptıran nesiller sonrasında Ahmet Merey de koleksiyon yapmaya başlamış ve ilk aldığı resmi bir koleksiyon yapmaya başlamış ve ilk aldığı resmi bir koleksiyon oluşturmak amacıyla almıştır. “Akrabam Selman Pınar’ın Tiglat Sanat Galerisi’ni açmasından sonra o galeride çok sanatçıyla tanıştım. İlk resmimi 1978 yılında evlenirken Mehmet Pesen’den satın almıştım. O yıl Tiglat Sanat Galerisi’nde onun bir sergisi olmuştu. Resmi o sergide görmüş ve çok beğenmiştim. Sergiden sonra Kasım ayı gibi Kızıltoprak’taki evine resmi almaya gittim.
Ahmet Merey’e aileden kalan resimler incelediğinde, tüm resimlerin o dönemin çağdaşı sanatçılardan alınmış resimler olduğu görülecektir. Ahmet Merey de zaman zaman Türk resminin erken dönemlerine ait resimler almakla birlikte, bir anlamda aile geleneğini sürdürmüş ve koleksiyonunun ana çizgisini yaşadığı dönemin sanatçılarından eserler oluşturmuştur.
Portreler
Merey Koleksiyonu’nda yer alan “Otoportreler”, 1914 Kuşağı sanatçılarından bugüne uzanan geniş bir tarih dilimi sunmaktadır. Geniş bir tarih diliminde incelenebilmesinin yanı sıra, Merey Koleksiyonu’nun otoportreler seksiyonu; fotoğraf, video mekân düzenlemesi gibi farklı malzeme ve tavırlara açık olmasıyla da dikkat çekmektedir.
Sanatçı Portreleri
Koleksiyonda yer alan sanatçı portreleri, hoca-öğrenci ilişkilerini, ressamlarla ressamlar, heykeltraşlar, edebiyatçılar, müzisyenler, şairler, tiyatrocular arasındaki ilişkileri yansıtmasıyla izleyiciye bir tür sosyal tarih okuması da sunar. Bu portrelerde kimi zaman Namık İsmail’in “Ahmet Haşim Potresi”nde olduğu gibi sembolist öğeler ağır basar, kimi zamanda portresi en çok yapılan sanatçının döneminin en popüler sanatçısı olduğu görülür. Koleksiyonda farklı sanatçılar tarafından gerçekleştirilmiş olan Tevfik Fikret ve Bedri Rahmi portreleri buna iyi bir örnektir.
Aile Portreleri
Ahmet Merey’in büyük dedeleri resim satın alıyorsa da aileden sanatçılar ile ilişki kurup mesenliğe soyunan ilk isim Ahmet Merey’in dedesi Ahmet Kara olmuştur. Ahmet Kara, İbrahim Çallı ile dost olmuş ve Çallı’ya önce kendi portresini sonra da eşi Makbule Kara’nın portresini yaptırmıştır. Çallı, daha sonra gerçekleştirdiği “Plajda Kardeşler” ve “Ada’da Kardeşler” adlı resimlerinde yer alan kadınlarda Makbule Hanım ve kız kardeşinden esinlenmiştir.
Diğer Portreler
Ahmet Merey Koleksiyonu, sanatçısı bilinmeyen erken dönem portre örneklerinden genç kuşak sanatçılara kadar çok sayıda resmi barındırmaktadır. Yaklaşık 450 resimden oluşan portre koleksiyonunda imzasız portre koleksiyonunda imzasız portreler olup bu resimlerde erkekler genellikle Osmanlı paşası olarak tasvir edilmiştir. Kadın portreleri arasında çingene kadınlar, modern giysili kadınlar, çeşitli tiplemeler ve Art Deco tarzı portreler sayılabilir.
Pero Koleksiyonu
Merey Koleksiyonu’nun alt başlıklarından birini de Pero Koleksiyonu oluşturur.
Pero Koleksiyonu, Ahmet Merey’in yaklaşık son on yıldır annesinin isminden yola çıkarak oluşturduğu tuval, fotoğraf, video, helkel gibi farklı malzemelerle üretilmiş çalışmalardan oluşan bir koleksiyondur. Merey’in dedesi kızına Pero ismini verirken Roma mitolojisinden yola çıkmıştır. Pero, ismini verirken Roma mitolojisinden yola çıkmıştır. Pero, Roma mitolojisinde tutkulu babasını hergün ziyaret edip, parmaklıklar arasından babasını kendi sütü ile besleyenkızın adıdır. Pero hikayesi, Batı resim sanatı tarihinde oldukça fazla işlenmiş bir konudur. Ahmet Merey, Pero resimlerinin en ünlülerinden olan Rubens’in Hermitage Müzesi’ndeki resmini gördükten sonra bu koleksiyonu yapmaya karar vererek sanatçılardan Pero konulu yapıt üretmelerini rica eder. Merey Koleksiyonu’nda yer alan Pero konulu çalışmalar, sanatçıların hikayelere farklı bakışlarını gösterir. Pero konulu üretimler, çizgisini tval üzerine yağlıboya-figüratif resim olarak oluşturan Merey Koleksiyonu’nun genelinden sanatçıların farklı malzemeler ve uslüplarla konuya yaklaşımlarını göstermesi açısından da ayrılır.
Nazım Hikmet Koleksiyonu
2010 yılında Nazım Hikmet Vakfı tarafından düzenlenen Nazım Hikmet Sergisi’nde yer alan resimleri satan alan Ahmet Merey, koleksiyonunda 33 resimlik yeni bir bölüm açmış olur.
Nazım Hikmet Koleksiyonu, Alaettin Aksoy, Alp Tamer Ulukılıç , Asaf Zeki Yüksel, Ayşe Yonca Saraçoğlu, Caner Karavit, Feyyaz Yaman, Hakan Gürsoytrak, Huri Kiriş, İrfan Okan, İrfan Önürmen, Mehmet Güreli, Metin Karayağız, Murat Akagündüz, Mustafa Horasan, Mustafa Orkun Müftüoğlu, Nalan Yırtmaç, Neslihan Pala, Nilgün Sabar, Selçuk Fergökçe, Sezai Özdemir, Taner Güven, Temür Köran, Umut Germeç, Veysel Kurucu, Yalçın Karayağız, Zeynep Özdemir’in Nazım yorumlamaları ve Nazım tarafından yapılan bir tepsiden oluşur. Koleksiyonda yer alan çalışmalar Nazım’ı kimi zaman kavgaları ve savaşlarıyla, kimi zaman zaaflarıyla, kimi zaman da çeşitli sembollerle ele alır.
Merey Koleksiyonu’nda Çağdaş Sanatın/Farklı Malzeme ve Anlayışların Temsili
Merey Koleksiyonu’nun ana çizgisini portreler (otoportreler, sanatçı portreleri, aile portreleri), Pero Koleksiyonu, Nazım Koleksiyonu ve 1960 sonrası figüratif sanat oluşturur. Figüratif sanat, koleksiyonu kadar malzemesinde de kararlıdır. Bunlar tuval üzerine yağlıboya resimleridir. Koleksiyonda yer alan sanatçıların çoğunun Akademi çıkışlı olması, Akademi’nin 1960 sonrasında oluşturduğu, bünyeside hiciv, ironi, eleştirel, politik bir duruş barındıran figüratif sanat geleneğini kuşaklar boyu nasıl aktardığını da izlememize olanak tanır. Bununla birlikte Merey Koloksiyonu’nda bu çizginin dışında kalan sanatçıların sayısı da azımsanamaz. Merey Koleksiyonu’nda yer alan figüratif resimlerin konularına ve eğildikleri güncel sorunlara göre sınıflandırılması, koleksiyonun yeni öykler eşliğinde okunmasını sağlar. Sanatçıların kente, kadın, kadın-erkek ilişkilerine, bireyin durumuna ve güncel siyasete verdikleri tepkilere odaklanmak, koleksiyondaki farklı eğilimlerin ard arda değil, yan yana izlenmesini kolaylaştıran, koleksiyonu öyküsel bir biçimde sunan anahtar sözcüklerdir.
Diğer Çalışmalar
Merey Koleksiyonu’nun büyük dedelerden kalma bir aile koleksiyonu olması, koleksiyonda Ahmet Merey’in çizgisinin dışında kalan çalışmaların varlık nedenidir. Normal Şartlarda bir koleksiyonun niteliğini zayıflatacakken, bu koleksiyonda çizgi dışı eserler koleksiyonu zayıflatmak yerine güçlendirir.
Bunun nedeni az sayıda imzasısz portre dışında, koleksiyonda yer alan manzara, iç mekan, natürmort, belge nitelğindeki foroğraflar gibi parçaların Ahmet Merey’in ana koleksiyonunda yer alan sanatçıların yetenekli çalışmaları olmasıdır. Her koleksiyonu aynı zamanda bir araştırma laboratuvarı olarak düşündüğümüzde, ana tema dışında kalan bu çalışmaların koleksiyonu tamamladığını ve hatta aralarından bazılarının Türk resminin başyapıtları olduğunu görürüz. Örneğin İbrahim Çallı’nın ‘balo’ resminin bu başyapıtlar arasında ilk sırada gelmektedir.
İpek – Ahmet Merey Resim Yarışması
Ahmet erey’in akrabası Selman Pınar’ın Tiglat Sanat Galerisi’nde 1985 yılında düzenlenen “Genç Ressamlar Yarışmasıé, hem Merey Koleksiyonu için hem de 2000 yılı itibariyle düzenleyecekleri “İpek-Ahmet Merey Sanat Ödülleri” için güdüleyici olmuştur. Lise ve üniversite öğrencilerinden 35 yaş altı sanatçılara açık olan bu yarışmanın birincilik, ikincilik ve üçüncülük resimleri Merey Koleksiyonu’na girmiştir. Merey Ailesi,2000 yılı itibariyle, genç sanatçıları teşvik etmek amacıyla resim ve heykel dallarında “ İpek-Ahmet Merey Resim Yarışması”nı düzenlemektedir.
Merey Koleksiyonu Arşivi
Merey Koleksiyonu’nu Türkiye’deki diğer koleksiyonlardan ayıran en önemli noktalardan bir tanesi, koleksiyonun bir arşivle destekleniyor olmasıdır. Ahmet Merey, kendisiyle yapılan söyleşide bu arşivin oluşumunu şöyle anlatmıştır: “Sanatçıların defterlerini de alıyorum. Birçok çağdaş ve daha eski sanatçının defterleri mevcut koleksiyonumda. Genç sanatçıların resimlerini alırken desenlerini de alıyorum. Birkaç sanatçıya ait şövalem de var. Sanat kitaplarını elimden geldiği kadar toplamaya çalışıyorum. Ayrıca sanatla ilgili efemeraya da ilgim var. Bunlara tam anlamıyla koleksiyon denmez ama benim resim koleksiyonumun yanında bu kitapları ve defterleri destekleyici bir toplam olarak görüyorum.